Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, Çanakkale Zaferi’nin 105.yıldönümü ile ilgili açıklama yaptı. ‘Çanakkale Geçilmez’ sözünün bir varoluş, istiklal ve istikbal parolası olduğunu belirten Miran, “Tarihe yön verecek rüzgâr Kut’ul Amare’den başlayarak tersine dönmeye başlamıştır. Çanakkale, bir neslin yok olması pahasına geçilememiştir. Çanakkale geçilmez demek, iman, ahlak, İslam, vatan, ezan geçilmez demektir. Bu uğurda bir neslin ölümü göze alması ve şehadete yürümesi, arkasından gelecek yeni nesillere istiklalin önemini anlatacak tarihî bir mirastır. Böylesine muhteşem bir tarihsel mirasla kendi yurtlarında var olan bir millet, hiçbir şartta konjonktürel gelişmelerden yılmaz ve varlığı sarsılmaz” diye konuştu.
"İzzet içinde ölmeyi seçtiler"
Çanakkale’nin izzet içinde ölümü zillet içinde yaşamaya yeğleyen asil ruhun verdiği İstiklal Mücadelesi’nin ateşinin bir daha sönmemek üzere tutuşması olduğunu söyleyen Başkan Eyüp Bülent Miran, Çanakkale’nin medeniyetler çarpışmasının veya yüzleşmesinin de en canlı, ibretlik görünümü olduğunu, orada ahlaklar, anlayışlar, değerler, tarihin ve insanlık vicdanının huzurunda birbirini test ettiğini adeta yüzleştiğini aktardı. Miran sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya bir kez daha hak ile batılı, yalanla hakikati, zulümle adaleti, zorbalıkla merhameti, barbarlıkla insanlığı, ölümle hayatı aynı kare içinde mukayese edebilmiştir. Çanakkale, nice anaların evlatsız kaldığı fakat kibrin tevazuya, kuvvetin hakka, zorbalığın imana, emperyalizmin özgürlük iradesine diz çöktüğü bir savaştır
Bize düşen Çanakkale ruhunu canlı kılmanın, birlik ve beraberlik içinde el ele, gönül gönüle vermek, amaç ve ideal birliği yapmak, tek yürek, tek bilek, tek yumruk, tek ses, tek nefes, tek vücut olmakla mümkün olacağına inanıyoruz. Çanakkale ruhunu yaşamak, yenilmemek, bıkmamak, usanmamak, yorulmamak, pes etmemek, başarmak; vatanımız ve bizim için canını feda etmekten çekinmeyen şehitlerin nesilleri olarak, kendi çıkarları için vatana ve millete ihanet edenlere izin ve fırsat vermemek demektir. Anlamını vesayete ve esarete karşı olmaktan alan bu ruhu yaşamak, yaşatmak ve gelecek kuşaklara olabildiğince eksiksiz anlatmak ve aktarmak millî bir görev ve sorumluluk olarak boynumuzun borcudur. Çanakkale Zaferi’nin 105. yılında, bu toprakları bize vatan kılan şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz”